Bu hafta okurken sizi pek yormayacak, kısa ancak yine de fikir veren bir ‘Yeni Nesil Gurbetçi’ röportajımız var.

Barış benim ilk üniversiteden -İstanbul Aydın Üniversitesi- iletişim fakültesine bağlı Radyo-Tv Programcılığı bölümünden sınıf arkadaşım. Bölüm adından da anlaşılacağı üzere medyada  çalışacak insanlar yetiştiriyor ancak mezun olduktan sonra sektörün içinde kalıp, bir alanda kendini geliştiren ve uzmanlaşan pek az kişi oluyor. Barış da kameramanlık alanında uzmanlaşarak sektör içinde kalan bir kaç kişiden bir tanesi. Bir süre Türkiye’ye komşu olan ülkelerde yürütülen projelerde görev almış ve günün birinde Kosova’nın başkenti Piriştine’ye yerleşmeye karar vermiş.

Barış’a zaman ayırarak röportaj sorularını yanıtladığı için teşekkür ediyorum.

◊Merhaba, bize kendinden bahsedebilir misin?

-Öncelikle herkese merhaba! Ben Barış Can Yazar, 29 yaşındayım. 10 yıldır kameramanlık ve fotoğrafçılık yapıyorum.

◊Şu anda hangi ülkede yaşıyorsun? Ne zamandır oradasın? Yurtdışına taşınmaya nasıl karar verdin?

-Şu an Kosova’dayım. 3 yıl önce Türkiye-Kosova ortak yapımı bir filmin çekimleri için gelmiş ve 1 ay kalmıştım, hoşuma gitmişti. Kosova sessiz sakin bir hayat için tercih edilebilecek bir yer.

◊Yurt dışına taşınmadan önce nasıl bir hayatın vardı? Nerede yaşıyordun, işinden ve sosyal hayatından memnun muydun?

-Radyo-Televizyon mezunu olarak sinema ve dizi sektörüne giriş yaptım. Mesleğe kamera asistanlığından başlayıp 10 yıl boyunca irili ufaklı bir çok projede çalıştım. İstanbul Şişli’de oturuyordum.

◊Yurt dışına taşınmadan önce de sık sık diğer ülkelere seyahat eder miydin?

-Evet. İşim dolayısı ile Türkiye’ye sınırı olan bütün ülkeleri dolaşma fırsatım oldu. Şimdi ise fırsat buldukça Kosova’ya komşu olan ülkeleri ziyaret etmeye çalışıyorum.

◊Yurt dışına taşınma sürecinde neler yaşadın? Zorlandığın noktalar oldu mu?

-İlk başta özellikle yalnızlıktan dolayı biraz zorlandım tabii ki ama 3 ay kadar zaman geçtikten sonra her şey yavaş yavaş yerine oturmaya başladı.

◊Kosova’nın pozitif tarafları ve orada yaşıyor olmanın avantajları neler?

-Burası Avrupa’daki en genç 2. ülke, bundan dolayı da hala her sektör açısından bakir sayılır.  Öte yandan gerçekten Türklere karşı bir sevgileri var, tarihsel bağlarımız hala çok güçlü.

◊Yurt dışında yaşamanın zorlukları neler? Kosova’da sana uymayan, sevmediğin şeyler var mı?

-Sevmediğim: Biraz fazla milliyetçilik hakim, savaşın etkileri hala hissediliyor.

◊Kosova’da Türk olduğun için sana farklı davranıldığını hissettiğin oluyor mu? Sosyal hayatından memnun musun?

-Her zaman olmasa da maalesef insanların yaşamış olduğu savaş ve olumsuz olaylardan dolayı bazen önyargılı olabiliyorlar ama kendini tanıttıktan sonra bunu devam ettirmiyorlar. Sosyal hayat konusunda bir İstanbul değil tabii, mekanlar çok çeşitli değil daha lokal-geleneksel yerler çoğunlukta.

◊Türkiye’ye dair en çok neleri özlüyorsun?

-Ben bu konuda biraz şanslıyım sanırım, aile ve yakın arkadaşlarım dışında çok fazla özlem çekmedim (çekmiyorum).

◊Türkiyeyi ne sıklıkla ziyaret ediyorsun? Ziyaretlerinde en çok nerelere gitmeyi tercih ediyorsun?

-Uzun suredir gidemedim ama tabii ki İstanbul’a gitmeyi tercih ediyorum, ailem orada.

◊Kosovayı ve Türkiyeyi birer cümle ile anlatmanı istesek nasıl tanımlardın?

-Tek kelime ile anlatayım: Kosovo-Huzur, Türkiye-Kaos.

◊Yurt dışında başına gelen en ilginç/komik olay neydi?

– Sanırım istisnasız herkesin Türk olduğumu öğrendikten sonra kardeş ya da abi diyerek sarılması.

◊Son olarak yurt dışına taşınmak isteyenlere ve özellikle Kosova’ya yerleşmek isteyeceklere tavsiyelerin nelerdir?

-Planlı olsunlar, imkanları dahilinde gidebilecekleri ülkelere baksınlar ve korkmasınlar. Ben bir buçuk yıldır hayatımda hiç olmadığım kadar huzurluyum.

Barış’ı sosyal medya üzerinden takip etmek ve çektiği birbirinden güzel fotoğraflarla Priştine’yi onun perspektifinden görmek isterseniz Instagram hesabı: @iambcyazar